23 Şubat 2019 Cumartesi

KUKSA BARDAK YAPIMI


Tamamen doğal ahşap kullanarak el işçiliği ile yapılan kupalar kuksa olarak biliniyor. Püf noktaları ise kişinin kendi kuksasını kendisinin yapması ve kesinlikle elektrikli aletler kullanmadan el aletleriyle yapılması. En sonunda çeşitli yağlar ile sırçalama yapılıyor. Böylelikle kamplarda ve çeşitli yerlerde kendi el emeğinizle yaptığınız hoş kokulu doğal bardağınızı kullanıyorsunuz. 
Kuksa nedir ? nasıl yapılır? hangi ağaçlar kullanılır gibi detaylı bilgiler verebilecek kadar deneyimim yok. Fakat Finlandiya da çok eski bir gelenek olduğu ,en çok huş ağacı kullanıldığını söyleyebilirim. Konuya ilgi duyuyorsanız internette değişik sitelerde araştırma yaparak güzel bilgilere ulaşabilirsiniz. Bende ahşaba ilgi duyduğum ve deneyerek öğrenmeyi sevdiğim için yıllardır kurumuş bir ıhlamur ağacından kendi kuksamı yaptım. Sonuçlarından memnun kaldım. Aşağıda yapım aşamalarını gösteren fotoğraflardan anlaşılacağı gibi sadece el aletleri kullandım. Testere, kaşık oyma bıçağı, iskarpele,yontma bıçağı,ve zımpara kağıtları kullandım. En son bitimini Zeytinyağı,hindistan cevizi yağı ve balmumu karışımı kullandım.Ve sonucu özellikle hoşuma gitti. İyi bir sıvı yalıtımı sağladı. Soğuk sıvılar için.(Balmumu sıcakta eriyeceğinden sıcak sıvılara uygun olmuyor)
 Sonuçta hoş kokulu kendi emeğinizi yansıtan bir ürün ortaya koyuyorsunuz. En güzeli de üretmenin hazzını alıyorsunuz.

22 Ağustos 2017 Salı

DAĞLAR.....DAĞLAR.......

 Son üç yıldır dağcılıkla ciddi şekilde ilgileniyor ve kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Bu hem eğitimlerle hemde çeşitli seviyede ülkenin çeşitli dağlarına yapılan tırmanışlarla devam ediyor. Dağcılık ;dağlarda özgür olmak, yorulmak, zirveyi hedeflemek ,mücadele etmek, riskin kenarlarında dolaşmak, bazen kabul edip vazgeçmek demek. Birçok spordan farklı olarak ; kazanmak veya kaybetmekten yada başarı veya başarısızlıktan ibaret değil . Onlarca irili ufaklı problemin çözülmesi , keşfetmek, kafa tutmak, saygı duymak, sevmek, direnmek, sevinmek bazense boyun eğmek demek.
Yani hayat gibi desem pek yanlış bir tanımlama yapmış olmam.
    Çeşitli seviyelerde yaz ve kış tırmanışlarına katıldığımda hepsinin kendine göre zorluk ve güzellikleri olduğunu gördüm. Her mevsimin ayrı bir güzelliği var dağlarda.

10 Haziran 2016 Cuma

Yabani pırasa veya yabani Sarımsak.


    Daha önce duymuştum. Ancak bu sene tanıştım. Bazen yabani pırasa, bazen yabani sarımsak , bazı kaynaklarda kömen olarak geçiyor. Belki başka adları da var. Dağlarda sıkça gezdiğimden bir ay kadar önce Manisa civarında önüme çıktı. Öncelikle aroması çok kuvvetli, sarımsak pırasa karışımı bir kokusu var. Pırasa soğan sarımsak yerine kullanılabilir diye düşünüyorum. Kavurma (zeytinyağlı, yumurtalı isteğe bağlı) , yemek yapılabiliyor. Veya gözleme ve böreklerde kullanılabilir.
   Ben topladıklarımı ayıklayıp temizledikten sonra  yumurtalı kavurmasını yaptım. Fena olmadı. Fakat diğer alternatifleri de denemek lazım.

Her zaman kolay ulaşamayacağımız , özellikle doğadan sadece belli zamanlarda nadir toplayabildiğimiz tadları denemek ayrı bir haz veriyor. Sevdiğiniz bir tada zorlanarak ulaşmak,  tekrarı için bir yıl mevsiminin gelmesini beklemek sanırım değerini arttırıyor. Yoksa köşedeki marketten 365 gün 24 saat kolayca alabileceğimiz gıdalar hem fayda ve sağlık açısından tartışılır .

22 Şubat 2015 Pazar

Yoğun bir gün; Budama, ilaçlama, Ağaç dikimi....

    Dün bahçedeki küçük bağımda bulunan asmaları budadım. Daha sonra üzümler, zeytinler ve meyve ağaçlarına bordo bulamacı attım. Boş olan iki yere ;bir tane  Cennet elması ve bir tane Mürdüm eriği fidanı diktim. Daha sonra nar ağaçlarını budadım. Daha önce kalan budama artıklarını yaktım.  Sabah 8:30 da gittiğim bahçeden 18:30 gibi işim bitti. Öğlen bir saatlik yemek molası harici
durmaksızın çalıştım. Belki yakında gidemem diyerek, herşeyi yetiştirmek için adeta nefes almadım. Akşam (ve bugün şu an bile) yorgunluk ve bel ağrısından canım çıkmıştı.
    Budamayı yıldan yıla daha iyi beceriyorum sanırım. Zeytinleri sonbaharda budadım. Badem ve narları asmalarla beraber budamak için şubata bırakmıştım. Ancak badem ağacının çiçek açmaya başladığını görünce budamaktan vazgeçtim. Birazda badem ağacının nasıl budanacağını pek kestiremediğimden bu yıl budayamadan geçiştirdim. Fakat zeytin, nar, meyvelerin ayrı ayrı nasıl budanacağını araştırıp uygulamaya çalışıyorum. Aşağıda hazır olarak alıp uyguladığım bordo bulamacı sonucu görünmektedir.  Önceki yıllarda bordo bulamacı kullanmıyordum. Ancak ufak tefek rahatsızlıklar gördüğüm için Sonbahar ve ilkbaharda bire doz olarak uygulamak istedim.
  
   

26 Kasım 2014 Çarşamba

Hurma Zeytin. Karaburun

    Hurma Zeytin ; bana göre zeytinin en saf ve doğal halidir. Çünkü tuz ,su dahil hiçbir katkı maddesi kullanmadan ölümsüz zeytin ağacında olgunlaşarak meyve yenilecek hale gelir. Bu durumda sele zeytin, salamura v.b tüm fermantasyon yöntemlerinden farklı, kendine özgü bir aroma ve lezzete sahiptir. Bu tadı bazı kişiler sevmeyebilir. Ancak benim gibi hurma zeytini sevenlerin çoğu diğer tüm lezzetli zeytinlere dahi tercih ederler.
     Nedir bu hurma zeytin diyenler için kısa bir açıklama yapmak gerekise; Sadece İzmir Karaburun ilçesinde üretilen eşşiz bir üründür. Karaburun ilçesinde yetişen zeytinlerin bir kısmı Phoma oleae adlı bir mantarın sporları sayesinde ve denizden esen Karaburun rüzgarıyla ağaçta doğal olarak fermente olur ve yenilecek kıvama gelir. Karaburun zeytin üreticilerinin ayıklayıp pazara sundukları bu eşsiz lezzeti bugünlerde Karaburun pazarında ve İzmir'de bazı satış noktalarında bulmak mümkündür. (Güzelyalı'da bir kaç şarküteride ve Kemeraltı'nda iki şarküteride rastladım)
          Ağaçta olgunlaşan hurma zeytini temiz olarak hasat edebilmek için hurma zeytin hasat edilecek ağaçların altına sergi serilip ,olgunlaşarak dökülen zeytinler birkaç günde bir toplanıp ayıklanır. 
        Eğer kendi bahçemden yetiştirdiğim (Foça) zeytinlerden  kilolarca siyah ve yeşil zeytin yapamamış olsaydım , bir yıllık tüketeceğimiz siyah zeytin yerine 15 kg kadar hurma zeytin almayı düşünürdüm. Fakat çok fazla zeytin stoğu yaptığımdan , geçen hafta gittiğim Karaburun 'dan sadece 1kg kadar tadımlık hurma zeytin alarak döndüm.

3 Kasım 2014 Pazartesi

ZEYTİN, Zeytin Çeşitleri; Ayvalık,Gemlik, Domat.....


  Zeytin ağacı ÖLÜMSÜZ AĞAÇ olarak da bilinir.Akdeniz ülkelerinin tarım, beslenme ve kültüründe çok önemli bir yer tutmaktadır. Efsanelerde, edebiyatta, söylencelerde hep karşımıza çıkmaktadır. Biz Akdeniz insanlarının hayatında birkaç cümle ile özetlenemeyecek kadar büyük bir önemi vardır. O güzel ağaç; şımarmadan, nazlanmadan, gübre ,su , verimli toprak istemeden binlerce yıl bize meyve vermeye devam eder.
  İşte bende 4 yıl önce küçük bahçemi ağaçlandırmaya başladığımda en büyük yeri zeytin ve üzüme ayırdım. Meyve türlerinde 1 er 2 şer ağaç dikmeme rağmen , zeytin ağacımı 12 adet olarak diktim. 8 adet Gemlik , 2 adet Ayvalık, 2 adet Domat türü diktim. Fotoğraftaki zeytinlere göre açıklarsam; birinci sırada (en büyük olan) Domat, ortadaki Ayvalık, sonuncu Gemlik türü.
    Burada küçük bir püf noktasını anlatmak isterim. Ağaç türü seçerken en sevdiğimiz veya en popüler türler yerine bahçeyi kuracağımız bölgede daha önce başarılı olmuş türlere ağırlık vermek başarıyı garanti eder. Bende ağaçları diktikten sonra Bölgesel konumundan dolayı foça çevresinde daha çok Ayvalık türlerinin başarılı olduğunu gördüm.  Gemlik yerine, Ayvalık türüne daha çok yer verseydim daha iyi sonuç alacağımı geç gördüm. Bu nokta tüm fidanlar ,hatta tüm bitkiler için geçerli diye düşünüyorum. Örneğin yazlığımızın bahçesine bir kayısı fidanı dikmeye karar verdiğimizi farz edelim. Bu durumda gidip bir Şekerpare türü kayısı almayı çoğumuz düşünürüz. Ama toprağın yapısı, iklime, rüzgar durumuna göre o bölgeye uygun kayısı türünü seçmek çok daha doğru olacaktır. Yıllarca büyümesini beklediğimiz fidandan kötü bir sonuç almak üzücü oluyor.
 Ayrıca Zeytin fidanı seçiminde kültür fidanları yerine,  delice (yabani zeytin) fidanına aşılanarak elde edilen fidanlar çok daha dirençli oluyorlar. Aynı zamanda çok daha hızlı gelişiyorlar. Bu konuya ilerde daha geniş değineceğim.
    Zeytin hakkında ciltler dolusu yazmak gerektiğini bilerek daha sonra devam etmek üzere bu yılki zeytinlerimin bir fotoğrafını paylaşayım.